Sapfo Lesbos, Eresos (bugünkü adı ile Midilli) adasında doğmuş, Antik yunan lirik şairi, Afrodit kültü rahibesi, Ekol lideri (Thiasos). Doğumu yaklaşık olarak MÖ 630 ile MÖ 612 arasında; Ölümü MÖ 570 civarında kabul edilmektedir. Eusebius Sapfo’nun 45. Olimpiyatın ikinci yılında (MÖ 600 -MÖ 599) yılında en verimli çağını yaşadığından bahseder.
Yaşadığı çağa bakış
İran, Mısır gibi ülkelerdeki süreğen krallık sisteminin aksine; yunan medeniyetinde Ege kıyılarının dağlık düzensiz yapısı, insanların dağınık yaşaması vb. sebepler yüzünden, yönetim küçük krallıklardan öteye gidememiş, sonraları ise güçlenen soylu sınıfı yönetimi kralın elinden almıştır. (Oligarkhia, ολιγαρχία). Yönetimi alan soyluların topraksız ya da küçük topraklı halkı borçlandırmaları ve devam eden akınlar sonucunda Attika’dan kaçan halk zamanla (En belirgin dönemi MÖ 7. yüzyıl) kıyı Ege’ye yerleşmiş; yeni yerleştiği bölgede ise ticaretle uğraşmaya başlamıştır.
Yeni topraklarda süren yaşam ve ticaret; İnsanlara eski geleneklerden sıyrılarak kendini tanıma , kıyaslama ile kendini ölçme olanağı vermiştir. Toplumsallıktan bireyciliğe geçişte yaşanan bu süreç Lirik şiiri beraberinde getirmiştir. Lirik şiir’in doruğunda ise Sapfo vardır.
Liriğin Doruğu
Bir Afrodit kültü rahibesi olan Sapfo, bağlı bulunduğu kültün de kendisine vermiş olduğu rahatlığa dayanarak özgürce içinden geçeni söylemiş, Açık ve yürekli bir tutum sergilemiştir. Dilindeki bu içtenlik ve açıklık sayesinde eserleri, tüm ardıllarını ve benzerlerini geride bırakarak yüzyılların ötesine geçmiş, çağlar boyu öykünülmüş, eleştirilmiştir.
Vezin Kalıpları
Sapfo, Kendi çağına kadar süregelen ion lehçesindeki Hexametron ve Attika lehçesine daha uygun olan iambos vezinlerinde yazılmış betiklerden farklı olarak, Dor öğeleri ile katışık Aiol lehçesinde; Monodikte denilen tek bir ozanın lir ile söylediği şiir biçiminde eserler vermiştir. Klasik Sapfo kalıbı üç 11’lik bir 5’lik dizeden oluşur.
Şiirleri
Dokuz Betik + (Onuncu Bölüm) olmak üzere 182 şiiri günümüze ulaşmıştır. Bu şiirlerin neredeyse tamamı Sapfo’ya yakın dönem tarihçileri, edebiyatçıları, şairleri aracılığı ile bugüne ulaşmıştır. Şiirlerin bir kısmının tamamen başkasına ait olmasından, bir kısmının ise kısmen değiştirildiğinden şüphe edilmektedir. Kaldı ki günümüze ulaşan kimi şiirler (örneğin: dikey biçimde ortadan kesilmiş gibi) hasarlı bir vaziyette ele geçmiş, çevirilerinin bir kesimi Sapfo söylemine dayanılarak faraziye ile üretilmeye çalışılmıştır.
Afrodite Yakarış
Ey tahtı ışıl ışıl ölümsüz Aphrodite
Ulu Zeus’un düzenci kızı
yalvarırım yüreğimi acılarla dağlama!
Yardımıma gel gene, hani eskiden
sesimi duyunca nasıl, çıkıp
babanın sarayından kanat çırpan
kuşların
çektiği yaldızlı arabana biner;
yeryüzüne inerdin bulutsuz
mavilikten;
ölümsüz dudağında o aydınlık gülüşle
sorardın,
“Gene nen var?” derdin, “nedir gene
deli gönlünü çelen? Tılsımımla kimi
baştan çıkarıp yollamam gerekiyor
koynuna?
Söyle, Sappho, kim seni üzen?
Kaçıyorsa kaçsın, bırak,
yakında o senin ardına
düşecek,
bugün almıyorsa verdiklerini,
yarın o sana armağanlar verecek,
seni sevmiyorsa, istemese de er geç
sevecek.”
Geleceğin varsa, şimdi gel,
kurtar beni
kuşkudan, ne diliyorsa gönlüm
yerine getir, sen de katıl benimle
savaşa.
Sappho
Çeviri: Cevat Çapan
(kaynak: Wikipedia)