![](https://www.buradanara.com/wp-content/uploads/2024/03/DSCI0042-1024x768.jpg)
Kayseri’nin Bünyan ilçesindeki Elbaşı bucağına bağlı Karadayı köyünde bulunan Karatay Kervansarayı, 1240-41 yılında Selçuklu devlet adamlarından Cemalettin Karatay tarafından yaptırılmıştır. Kayseri-Sivas karayolu üzerinde ve Kayseri’ye 45 km. uzaklıktaki Sultan Hanı ile büyük benzerlik gösterir. Kervansaray, avlulu yazlık ve üstü tamamen kaplı kışlık kısmı olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır.
Yazlık kısmının cepheden dışa taşkın taç kapısı geometrik, bitkisel motifli bordürler, insan ve hayvan tasvirleri ile dikkat çekmekted ve bünyesinde mescit ve hamam gibi bölümler yer almaktadır. Enine yedi nefli kışlık kısımın üzeri beşik tonoz örtülüdür. Piramidal Külah örtülü kubbe orta nefin merkezine yerleştirilmiştir. Duvarları yontu taş kaplı yapının duvarları dıştan payandalarla desteklenmiştir.
XIII.yüzyıl başlarındaki Sultan Hanı plan şemasına göre yapılan Karatay Hanın kuzey yönünde görkemli bir girişi bulunmaktadır. Oldukça iri saç örgülü kuleler bu girişe daha görkemli bir görüntü vermiştir. Girişin üzerindeki kitabede de Selçuklu vezirlerinden Celaleddin Karatay tarafından yaptırıldığını belirten kitabe bulunmaktadır.
Kitabede, “Mülk Allah’ındır. Dünya ve ahirette yegane güç ve kuvvet sahibi ve sonsuza kadar baki olan ancak Allah’tır. En büyük Sultan, muazzam şehinşah -Allah gölgesini dünyada devamlı kılsın- dünya ve dinin yardımcısı, fatihler babası Keykubat oğlu, Keyhusrev zamanında Emiri’l-Mü’minin görevlisi tarafından H.638 (M.1240) yılında yaptırılmıştır.” ifadesi bulunmaktadır.
Karatay Hanı çevresinde çeşitli mekanların bulunduğu avlulu kare bir bölüm ile bunun arkasında, dikdörtgen planlı, daha küçük ve kapalı bölümden meydana gelmiştir. Hanın tüm duvarları düzgün kesme taştan yapılmıştır. Ana duvarlar altısı köşelerde olmak üzere 18 kule ile desteklenmiştir. Giriş cephesindeki paye biçiminde örgülü kuleler ve yıldız biçimindeki köşe kuleleri, diğer cephelerde ise üçgen, sekizgen, dörtgen ve yuvarlak kesitli destek kuleleri bulunmaktadır.
Ana giriş kapısı dışa taşkın ve oldukça yüksektir. Bu kapı geometrik ve bitkisel motiflerin yanı sıra insan ve hayvan figürleri ile de dikkati çekmektedir. Bitkisel bezemenin arasına gizlenmiş olan bu figürlerin kökeninin Orta Asya Şaman geleneklerine dayalı koruyucu semboller oldukları düşünülmektedir. Girişin mukarnaslı bölümündeki bitkisel motifli bordürün ucunda karşılıklı iki aslan ve iki çıplak kadın kabartması ile üst üste insan ve boğa başları buraya yerleştirilmiştir. Duvara dayalı köşedeki sütunların iki yüzüne de kuş ve aslan kabartmaları, iç yüzüne Rumiler arasında ikişer siren kabarması yerleştirilmiştir. Giriş cephesindeki iki su oluğunun (çörten) biri kanatlı aslan, diğeri de iki boğa kabartması arasında çömelmiş insan şeklindedir.
![](https://www.buradanara.com/wp-content/uploads/2024/03/DSCI0043-1024x768.jpg)
Hanın 13 m. uzunluğundaki giriş eyvanının sonunda Hızır Köşkü’ne benzeyen bir yapı grubu bulunmaktadır. Sonradan burası türbe olarak düzenlenmiştir.
Buradaki yıldız tonozlu çeşme eyvanının kemeri üzerinde mukarnaslı nişler içerisinde fil, aslan, boğa, ejder, kuş, tavşan gibi on beş küçük hayvan figürü de peş peşe sıralanmıştır. Ayrıca giriş eyvanının avluya yönelik kemeri ejderha başları ile sonuçlanan düğümlü geçme motifleri ile bezenmiştir. Giriş eyvanının diğer tarafındaki kubbeli bölüm hanın mescididir. Mescidin geometrik ve bitkisel motifli bordürlerle kuşatılmış kapısı avlu cephesine açılmaktadır. Mescidin diğer yanındaki basamaklarla da Ezan Köşkü’ne çıkılmaktadır. Mescidin doğusundaki bir koridordan da hamam kısmına geçilmektedir. Bu hamam plan ve örgü sistemi yönünden Kayseri Sultan hanı’nın hamamına benzemektedir. Hanın hol bölümü yedi nefli olarak düzenlenmiştir. Buradaki sivri kemerli, beşik tonozlu yan nefler daha yüksek olan orta nef tarafından kesilmektedir. Orta nefin merkezinde piramidal külahlı içten bir kubbe oturtulmuştur. Ayrıca bu orta nefin iki yanındaki nefler sekiler halinde yükselerek yolculara
ayrılmıştır. En dıştaki nefler hayvanlara ayrılmıştır. Bunların önünde blok taştan yemlik ve yalaklar bulunmaktadır.
Bu han XIV.yüzyılda zaviye şekline dönüştürülmüştür. Kayseri Karatay Hanı’na ait 26 m uzunluğunda deri üzerine yazılı vakfiyesi Kayseri Müzesi’nde bulunmaktadır.