Muğla’nın bodrum ilçesinde tam 4 nesildir sepet örmeciliği yapan ilçenin tek ve son sepetçisi Halil Kandiş sepetin geçmişten günümüze tarihini ve sepetçiliği anlattı.
5 yaşından bu yana sepetçilik yapan Kandiş “Tam 4 nesildir yani yaklaşık 250-300 yıldır ailecek sepetçilik yapıyoruz. Binlerce yıldır evde, tarlada bağda, bahçede ve çarşıda ayrıca balıkçılıkta kullanılan sepet ve sepetçilik tarihe kavuşmak üzere benden sonrada bu bölgede yapacak yok, oysaki bu yöresel değer ve kültürlerimizi yaşatmak gerek, 20 yıl sonra çocuklar bunun ne olduğu anlamayacak” dedi.Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı kızılağaç köyünde yaşayan evli ve 5 çocuk 7 torun sahibi 73 yaşındaki Halil Kandiş 4 nesildir ailecek sepetçilik yaptıklarını söyledi. Kandiş 5 yaşından itibaren babasından ve dedesinden öğrendiği sepetçiliğin artık Bodrum’da süngercilik, körüklü çizme ve sandalet yapımı gibi mesleklere benzer şekilde yok olmak üzere olduğunu ve son sepet ustasının kendisi olduğunu söyledi.
Sepetçiliğin zeytin ağaçlarının sertleşmemiş dallarından, dere yataklarındaki sakızlık, sarmaşık, kargı, söğüt ve sorgun ağaçlarından yapıldığını belirten kandiş “Tam 68 yıldır sepetçilik yapıyorum. Sepetçilik binlerce yıldır kullanılıyor. Tarlada, çarşıda, pazarda, hatta balıkçılıkta, günümüzde ise hala pikniklerde kullanılar sepetler var. Ayrıca Bodrum, Milas ve Ege bölgesinin köylerinde hala sepetler günlük kullanım araçları arasındadır, adeta sepet ve sepetçilik teknolojiye direnmiştir” dedi.
YÖRESEL İSİMLERİ VE KULLANIM AMAÇLARI FARKLILIK GÖSTERİR
Yapılan sepetlerin kullanım amacına göre değişkenlik gösterdiğini belirten Kandiş, yumurta, zeytin, incir, armut, badem ve keçiboynuzu sepetleri hepsi ayrıdır. Balıkçılıkta paragadi için kullanılan sepetler vardır. Ayrıca Bodrum düğünlerde sepetin büyüğü olan küfelere de çeyizler dizilir ve develere yüklenir. Anadolu’da çeşitli isimlerle anılır. Çünkü sepetçiliğin kökeninde tarımcılık vardır. Tarlasına bağına bahçesine gidenler hem yiyeceklerini sepetlere koyar hem de ürünlerini sepetlere toplar” diye konuştu.
EN TAZE ÜRÜNLER SEPET VE SELELERDE SAKLANIR
Kandiş hala köylerde ve kırsal kesimde insanların patates, soğan, sarımsak ve bakliyatlarını sepet ve selelerde sakladıklarını belirterek “Çünkü sepetler gözenekleri ile hava alır ve bu ürünlerin haftalarca aylarca taze kalmasını sağlar. Bu nedenle sepet kullanılıyor ama sepetçi sayısı azaldı. Bodrum’unda son sepetçisi benim” dedi.
AYDA 150-200 SEPET YAPIYOR
Evinin önündeki bahçesinde günde 9-10 sata sepet ördüğünü belirten Kandiş “Ayda ortalama 150-200 sepet yapıyorum, büyüklüğüne göre yapım süreci değişiyor, ama yaptığım sepetler sağlam ve kaliteli ağaç dallarından bu nedenle yaptığım sepetler 30-40 yıl rahatlıkla kullanılıyor. Sepetçilik kolay meslek değil, getiriside öyle çok fazla değil, ben babamdan, dedemden, onlarda babasından dedesinden gördüğü mesleği sürdürüyorum. Ama sanıyorum Bodrum sepetçiliğinde son durak ben olacağım” ifadelerini kullandı.
SEPETÇİOĞLU’NUN OYUNU BODRUM DÜĞÜNLERİNİN VAZGEÇİLMEZİDİR
Sepetcilik mesleğinin Anadolu’da aşklara konu olduğunu ve Sepetçioğlu türküsünün Bodrum düğünlerinin vazgeçilmez çalgısı olduğunu belirten Kandiş “Anadolu’nun kültürel değerleri birer birer yok oluyor. Ençok buna üzülüyorum. Bu değerleri bir yerde toplayacak, yaşatacak çabalan ne yazıkki yok denilecek kadar az. Sepet ve sepetçilik mutlaka yaşatılmalı, gerekirse bu konuda kurslar açılmalı ve devlet tarafından desteklenmeli, aksi takdirde sepetler çeyrek yüzyıl sonra müzelik olacak” dedi.
SEPETÇİOĞLU
Sepetçioğlu bin ananın kuzusu,
Hiç gitmiyor kollarımın sızısı,
Böyle imiş alnımızın yazısı,
Yassıl dağlar Osman Efem geliyor
Yaslan Sepetçioğlu yaslan,
Laleli çimenli dağlara yaslan,
Analar doğurmaz sen gibi aslan,
Yassıl dağlar, Osman Efem geliyor aman!
Kalk gidelim kışla önü aşağı,
Salıvermiş ince belden kuşağı,
Yaman olur Kastamonu uşağı,
Yassıl dağlar, Osman Efem geliyor aman!