Cinsellik, insan yaşamının doğal ve kaçınılmaz bir parçasıdır. Tarih boyunca dinler, cinsellik konusunda farklı tutumlar ve yaklaşımlar benimsemiş, bu tutumlar da toplumların cinselliğe bakış açısını ve cinsel davranışlarını şekillendirmiştir. Bu makalede, çeşitli dinlerin cinselliğe nasıl yaklaştığını, cinselliğin dinler üzerindeki etkilerini ve bu etkileşimin tarihsel ve kültürel yansımalarını inceleyeceğiz. 1. Cinselliğin Dinler Üzerindeki Etkisi a. Antik […]
Tarih boyunca, savaşlar, doğal afetler, siyasi ve dini zulümler gibi çeşitli nedenlerden dolayı insanlar yerlerini terk ederek sığınmacı konumuna düşmüştür. Bu zorunlu göçler, hem sığınanlar hem de sığındıkları toplumlar üzerinde önemli etkiler yaratmıştır. Sığınmacıların Olumlu Etkileri: Sığınmacıların Olumsuz Etkileri: Sığınmacıların Entegrasyonu: Sığınmacıların olumlu etkilerini en üst düzeye çıkarmak ve olumsuz etkilerini en aza indirmek için, […]
Dönemi: Patrona Halil İsyanı, 1730 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nda Lale Devri’nin sonunu getiren bir ayaklanmadır. Bu isyan, padişah III. Ahmed’in saltanat döneminde patlak vermiştir. Nedenleri: Patrona Halil İsyanı’nın birden fazla nedeni vardı. En önemli nedenler şunlardır: Kahramanları: Patrona Halil İsyanı’nın en önemli kahramanı, isyana adını veren Patrona Halil’dir. Patrona Halil, Yeniçeri Ağası’nın eski bir kethüdasıydı. Halk […]
“Deli Ayten” olarak bilinen Ayten Şenaşık, Bursa’nın sokaklarında özgür ruhuyla dolaşan, renkli kişiliğiyle hafızalara kazınmış bir figürdür. Onun hikayesi, sadece bir delilik öyküsü değil, aynı zamanda aşk, yalnızlık, toplumun dışlanması ve insanın özüne dair derin bir inceleme sunar. Bir Aşk Hikayesinin Tragik Sonu Ayten Şenaşık, genç yaşta yaşadığı bir aşk acısı sonucu akıl sağlığını yitirmiştir. […]
Köy Enstitüleri hakkında yazılmış en güzel şiirlerden biridir.Şiirin yazarı Özbek İncebayraktar, 1970-71 yıllarında Edebiyat Öğretmenim ve Gökçeada (İmroz) Atatürk İlköğretmen Okulu’nun Okul Müdürü’ydü… KÖY ENSTİTÜLERİ Onlar, Köy çocuklarıydı. Kurumuş çalılar gibiydiler bozkırda. Kavrulmuş ekinler gibiydiler. Geldiler, Yalın ayakları Ve Yırtık mintanlarıyla geldiler, Gönen’e, Aksu’ya, Kepirtepe’ye. Ezilmiş, sömürülmüş, horlanmış Ve Unutulmuştular bin yıldır. Ferhat oldular, Yardılar İdris Dağını. Gürül gürül akıttılar suyunu, Hasanoğlan’a. Köroğlu oldular, Kafa tuttular Bolu Beylerine. Yıktılar saltanatını ağaların. Tolstoy’u […]