Dik gövdesi, çıplak veya seyrek ağsı tüylü yapraklarıyla 45 santimetreye kadar büyüyebilen bir bitkidir. Üst yapraklarda sap görülmez. Yapraklar teleksi loblu olup bitkinin tepesine doğru küçülür. Seyrek ve ince tüylerle kaplıdır. Loblar yuvarlak testere dişlidir. Örtücü tabakası (involukrum) silindiriktir. Filariler şeritsi, çıplak ve sıklıkla siyah uçludur. Açık kümeler 10 ila 22 arası sarı çiçek başı taşır. Çiçekler erseliktir. Dilsi çiçek görülmez. Disk çiçekleri sarı renklidir. Donlara dayanıklıdır. Çiçekler tamamen açılmaz, bitki tozlayıcı böceklerin nadir olduğu kış aylarında görülür ancak kendi kendini tozlama yeteneğine sahiptir. Bir bitki binlerce tohum üretebilir. Kuşlar da bitkinin yapraklarını tüketir. Özellikle yoğun karlı kış mevsiminde ayakta kalan birkaç bitkiden biridir. Bu onu kelebek tırtılları için de önemli bir besin kaynağı haline getirir.
Bitki doğal olarak Avrupa’da yayılış gösterir ancak günümüzde istilacı tür olarak dünyanın büyük bölümüne dağılmıştır.
Tahrip edilmiş araziler, yol kenarı ve çayırlarda görülür. Görüntüler Burhaniye çevresindendir.
Ülkemizde Kanarya otu, Taşakcılotu, Ölü çiçeği ve Sütlüce adları ile bilinen bitkinin
Aralık ve ağustos ayları arasında çiçek açtığı gözlemlenmiştir.
Deniz seviyesinden 1000 metreye kadar olan rakımlarda gözlemlenebilinen bu bitkinin cins adı Latince yaşlı adam anlamına gelir. Tohum dağıtma zamanı kapçıkları tutan sorguçların görünümüne işaret eder.
Yaprakların çiğ ya da pişirilerek tüketildiği kaydedilir ancak karaciğer hasarına neden olabileceği için bu tercih edilmemelidir.
Terletici, müshil, iskorbüt hastalığı tedavi edici, idrar söktürücü ve parazit düşürücü olarak tavsiye edilir. Adet bozuklukları ve burun kanamalarında başvurulur.
İnsanlar için zehirlidir, karaciğer hasarına neden olabilir. Hamile olanlar uzak durmalıdır. Sığır ve atlara aşırı otlatılması zararlı olsa da koyun ve keçiler için zararlı olmadığı rapor edilmiştir.